Dışkı Kaçırma Probleminden Ameliyatsız Kurtulmak İster misiniz?

Fekal İnkontinans (dışkı kaçırma sorunu) İnsanı utandıran sağlık sorunlarından biri değil mi? Kesinlikle öyle, hayati tehlike oluşturmasa bile insanı toplum içerisinde zor duruma düşürebilmektedir. (1). İlk Cümlede de belirtildiği gibi gaz ya da dışkı kaçırmanın tedavisi mümkün sağlık sorunu olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız. Çözüm için ne yapılması gerektiğini yazıda paylaşacağız.

Dışkı kaçırma problemi her yaştan insanı etkileyebilir. Tabii ki bu risk oranı yaş ile birlikte artmaktadır. Öyle ki 40 yaş üzeri yetişkinlerde görülme sıklığı %0.9 iken 65 yaş üzeri bireylerde %2.3 olarak görülmektedir. (2).

Dışkı Kaçırma İçin Hangi Doktora Gidilir?

Bu tür sorunu olan hastalar genel cerrahi alanına başvurması gerekir. Tabii ki en iyi hizmeti alabilmek adına hizmet alacağınız genel cerrah proktoloji yani makat hastalıkları teşhis ve tedavisinde deneyimli olması önerilir.

Çünkü genel cerrahi çok geniş bir alandır. Kendi içerisinde alt dallara ayrılmıştır. Dilerseniz bu alt dallara liste halinde bakalım.

  • Proktoloji (makat hastalıkları)
  • Meme cerrahisi
  • Endokrin
  • Gatroenteroloji
  • Organ nakli
  • Hepatopankreatobilier
  • Obezite

Dışkı Kaçırma (Fekal İnkontinans) Neden Olur?

Dışkı kaçırmanın önüne geçebilmek için sorunun neden kaynaklandığı iyi bilinmesi gerekir. Bunun için hasta hayat hikayesini doktoru ile paylaşması önemlidir.

Nedenler arasında kişinin kendi hataları, ihmalleri, sağlık sorunları ya da geçirdiği cerrahi girişimler ve ameliyat kaynaklı olabilir. Bunları genel bir kapsama oturtmak gerekirse travmatik, nörolojik, konjenital, iyatrojenik ve en yaygın sebep ise obstetrik olarak karşımıza çıkmaktadır.

  • Anüsteki deformasyonlar: Yaralanma, trafik kazaları, çok iri cisim sokma, ameliyat gibi sebeplerle olur.
  • Makat bölgesi cerrahi girişimler:
    Hemoroid, fistül, fissür, kanser tedavisi sonrası düşük ihtimalde olsa ortaya çıkabilir.
  • Sinirsel sebepler:
    Sinir hastalıklarıyla ilgili durumdur. Bu tür hastalar mutlaka nöroloji branşından yardım alması gerekir.
  • Yaşlılık: İleri yaşlarda kaslar ciddi ölçüde güç kaybedebilir.
    Bu sebepler arasında %90’lara varan oranlarda neden makata yapılan cerrahi işlemlerdir. Bunların bir kısmı iadrojeniktir bir kısmı ise kaçınılmaz sondur. ABD’de yaşayan 65 yaş üzeri vatandaşların yaklaşık %2,2’si dışkı kaçırma sorunu yaşamaktadır. (1). Özellikle huzur evlerinde yaşayanlarda bu oran %10 ve üzerine çıkmaktadır. (3).

Dışkı Kaçırma Nasıl Oluşur?

Sorunun ortaya çıkış sürecini anlayabilmek için öncelikle anüsün yapısını tanımak gerekir. Anüs normal yapısı yuvarlağa yakındır. Sirküler denilen kas yapısı sayesinde bu şekil korunur. Kaslar sağlam olduğu sürece de görevini yapmaya devam eder.

Normal anüs anatomisi
Sağlıklı insanlarda olması gereken anüs anatomisi

Yukarıda bahsedilen sebeplerle anüsü sıkan (dışkıyı kontrol eden) kaslardan birisi kesildiğinde, kesilen alanda bir doku eksiği meydana gelir. Bu doku eksikliği orada cep gibi bir yapının oluşmasına neden olur.

Oluşan bu cep gibi yapının büyüklüğüne göre iç çamaşırda kirlenme şeklinde hafif bir kaçırma olabileceği gibi öksürüp aksırırken kaçırma şekilde de olabilir. Sorun ileri düzeylerde olması halinde hiç tutamayabilir.
Oluşan deformasyon aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi bir yapıya sahiptir.

Dışkı kaçırmaya neden olan etken
Dışkı kaçağının nedeni büyük ölçüde kasların hasar görmesidir.

Oluşan bu cep yapısı yuvarlak şekilde kasılan kasın tam kapatmasına engel olur ve o alandan dışkı kaçar, özellikle ishal durumlarında daha fazla kaçak olur. Hafif dışkı kaçırmalarında sadece iç çamaşır kirlense de dindar insanlar için ciddi sıkıntı vermektedir.

Dışkı Kaçırma Nasıl Önlenir?

Eskiden kesilen kasların ucu bulunup uç uca dikilirdi. Ancak kibrit çöpü kadar bir kasın dikiş tutma ihtimali düşük olduğu için bu amaçla yapılan ameliyatların neredeyse tamamı başarısızlıkla sonuçlandı. Düşük başarı oranı sebebiyle artık bu tür ameliyatlar yapılmamaktadır. (4). En başarılı tedavisi aşağıdaki çizimde göreceğiniz dolgu enjeksiyonudur.

Yağ dokusu ile dışkı kaçırma önlenir
Deforme olmuş kısım kişinin kendi yağ dokusu ile onarılmaktadır.

Dolgu Enjeksiyonu Nedir, Nasıl Yapılır?

Uygulama ilk olarak Proktoloji Uzmanı Op. Dr. Atilla Kaya tarafından geliştirilmiştir. Dolgu enjeksiyon prensiplerini de şu şekilde açıklamaktadır.
Öncelikle deformasyonun şekil ve dolguyla düzelip düzelmeyeceğinin netleştirilmesi gerekir. Tedavinin şekli netleştirildikten sonra tedaviye geçilir.

Tedavinin iki aşamalı olması hastanın beklentilerinin netleşmesi açısından daha doğru bir yaklaşımdır.

ilk Aşama Geçici Dolgunun Yapılması: Geçici dolgu uygulamasında ortopedi uzmanlarının eklem aralığına kullandığı ya da aynı şekilde plastik cerrahların dudak gibi organları büyütmek amaçlı yaptığı hiyaluronik asit adlı dolgu maddesi kullanılır. Çok ince bir enjektör yardımı ile enjekte edilir.

Hiyaluronik asitin eklem içine yapılanı daha ekonomik olması nedeniyle bu tercih edilebilir. Bu işlem kısmen deneme amaçlı sayılabilir. Yapılan bu hiyaluronik asit hastanın beklentisini kısmen veya tamamen karşıladıysa kalıcı dolguya geçilir. Kısmen karşılaması da önemli bir kazanımdır. Çünkü yapılacak yağ enjeksiyonu miktarı daha fazla tutularak olumlu sonuç şansı artırılır. İlk aşamada kullanılan hiyaluronik asit miktarı 2ml şeklinde yapılır.

Dışkı kaçırma işleminde kullanılan hyaluronik asit Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi FDA (U.S. Food and Drug Administration) tarafından onaylanmıştır. (5).

İkinci Aşama Kalıcı Uygulama: İlk aşamada yapılan işlem hastada kısmen ya da tamamen etki ettiyse bu sefer kalıcı uygulamaya geçilir. Bu sefer kişinin kendi yağ dokusu (otogreft) kullanılarak son derece başarılı bir uygulama gerçekleştirilir. Çünkü geçmişte kullanılan suni dolgu maddeleri maalesef hep başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Bu işlem için geçmişte kalıcı suni dolgu maddeleri uygulanırdı. Ancak dolgunun vücut tarafından reddedilmesi tam bir felaketle sonuçlanıyordu. Bu sebeple artık kalıcı olan otogreft yani kişinin kendi yağ dokusu kullanılmaktadır.

Hastanın göbek kısmından alınan 10 ml kadar yağ dokusu işlemlerden geçirildikten sonra enjektörle anüsteki deforme alana enjekte edilir. Enjeksiyon ihtiyaçtan fazla yapılmalıdır. Çünkü verilen yağlı dokunun % 40-60 kadarı vücut tarafından emilir. Fazla verildiğinde bu emilme süresinin sonunda kalan miktar genellikle yeterli olur.

2 ay veya daha sonra gerek duyulması halinde yeniden yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu uygulama dışkı kaçağı kadar gaz kaçırmada da etkilidir.

Yaşlılığa Bağlı Dışkı Kaçırma

Yukarıda bahsedildiği gibi ileri yaşlarda kasların güç kaybetmesi neden olabilmektedir. Bunlarda yağ enjeksiyonu bekleneni karşılamayabilir. Bu sebeple enjeksiyon yapılmadan önce Kegel egzersizi yapılmalıdır. Kegel egzersizi makat kaslarını güçlendirerek sorunu büyük oranda çözer. Son derece basit bir işlemdir.

Kegel egzersizi (pelvik taban egzersizi) sadece yaşlılarda değil, aynı zamanda doğum sonrası idrar kaçırma, dışkı kaçırma problemi yaşayan kadınlarda da etkili olmaktadır. (6). (7).

Makat Kaslarını Güçlendirmek İçin Kegel Egzersizi Yapmalısınız

Kegel egzersizi nedir? Sorusuna yanıt vermek gerekirse 1940 yılında ABD’li bir jinekolog olan (Dr. Arnold Henry Kegel) tarafından kadınlarda idrar kaçırma problemine ameliyatsız çözüm olarak geliştirildiğini belirtmek istiyorum.

Kegel Egzersizi Nasıl Yapılır?

Anüse zarar vermeyecek cisimden elde edilmiş 2-3 kibrit çöpü kalınlığındaki cisim anüse sokulur. İnsanın dışkısı bittiğinde anüsü kapatmak için yaptığı hareketle bu cisim sıkılmaya çalışılır. Bu basit egzersiz gün içinde defalarca tekrarlanır. Egzersiz kasları yeniden güçlendirir.

Yazıya son vermeden önce son bir bilgi daha vermek istiyorum. Fizyoterapist eşliğinde yapılan pilates egzersizleri de yine dışkı kaçırma probleminin önlenmesinde etkilidir. (8).

BİLİMSEL YAYINLAR

1. Hayden, D. M., & Weiss, E. G. (2011). Fecal incontinence: etiology, evaluation, and treatment. Clinics in colon and rectal surgery, 24(01), 064-070.

2. Wang, J. Y., & Abbas, M. A. (2013). Current management of fecal incontinence. The Permanente Journal, 17(3), 65.

3. Özbal, A. N. (1998). FEKAL (ANAL)‹ NKONT‹ NANS.p> 4. Van Koughnett, J. A. M., & Wexner, S. D. (2013). Current management of fecal incontinence: choosing amongst treatment options to optimize outcomes. World journal of gastroenterology: WJG, 19(48), 9216.

5. Bernstein, M. (2012). Novel treatment of fecal incontinence with an injectable biocompatible tissue bulking agent. Gastroenterology & hepatology, 8(7), 459.

6. Park, S. H., Kang, C. B., Jang, S. Y., & Kim, B. Y. (2013). Effect of Kegel Exercise to Prevent Urinary and Fecal Incontinence in Antenatal and Postnatal Women: Systematic Review. Journal of Korean Academy of Nursing, 43(3).

7. Dönmez, S., & Kavlak, O. (2014). Gebelikte Pelvik Taban Kas Egzersizi. Balıkesir Sağlık Bilimleri Dergisi, 3(1), 45-49.

8. Lausen, A., Marsland, L., Head, S., Jackson, J., & Lausen, B. (2018). Modified Pilates as an adjunct to standard physiotherapy care for urinary incontinence: a mixed methods pilot for a randomised controlled trial. BMC women’s health, 18(1), 16.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

WhatsApp Canlı Destek
İletişim Bilgileri